Öz
Birey, kendisinden önce düzenlenmiş olan bir dünyaya gözlerini açmaktadır. İçerisine doğulan toplum, gündelik etkileşimler sırasında ve aracılığıyla öğrenilmekte; ilk dönemden itibaren benlik bilinci de bu sürece bağlı olarak şekillenmektedir. Bilhassa rutin pratiklerin güven sağlayan yönü üzerinden gündelik hayatla ontolojik bir ilişki geliştirilmekte, pratik bilinç başkalarınca onanma temelinde kurgulanmaktadır. Bedeni ile etkileşim ağına dâhil olan birey, bir sunum gerçekleştirmekte ve beden politikasıyla ilişki içerisinde yaydığı izlenimi kontrol altında tutmak istemektedir. Bu çerçevede çalışmamız, gündelik pratiklerin bireyi kuşatıcı yönünü ve kimliğin kişilerarası boyutunu esas alarak sunumun kaçınılmaz oluşunu vurgulamaktadır. Böylelikle kimliğin ve ilişkili olarak pratik bilincin inşasında etkileşimin belirleyici yanını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Metodolojik yol gösterici kavram olarak etkileşime odaklanan araştırmamız, yine bu bağlam üzerinden bir kavram repertuvarı kullanmaktadır.