Kaynak ve alıcı arasındaki mesaj alış-verişi olarak
tanımlanabilecek olan iletişim, din eğitim ve öğretimindeki en temel
süreçlerden biridir. Bu süreç kaynak, alıcı, kanal, mesaj, geri bildirim ve
ortam gibi farklı bir dizi unsurun etkisiyle şekillenen oldukça karmaşık bir
yapıya sahiptir. Fakat bu süreçte en belirleyici olan unsurlar hiç şüphesiz
kaynak ve alıcıdır. Zira iletişimin
başarısı büyük oranda alıcı ve kaynağın iletişim sürecine bakışları ve ona
yükledikleri anlamla ilişkilidir. İletişimin başarı şansını engelleyen ve
“gürültü” olarak isimlendirilen etkenlerin en önemlileri de yine kaynak ve
alıcı merkezlidir. İletişimin bu iki ana unsurundan kaynaklı engellerin başında
ise iletişimde odak kayması problemi yer almaktadır. Etkili bir iletişimde alıcı
ve kaynağın nereye odaklanması gerektiği sorusuna verilecek cevapla ilgili olan
bu problem sadece iletişim sürecini sekteye uğratmamakta aynı zamanda özellikle
dinî iletişim alanında ciddi toplumsal ve teolojik problemlerin ortaya
çıkmasına da zemin hazırlamaktadır. Bu çalışmada etkili iletişimin odak
noktasının neresi olması gerektiği meselesi ele alınmış, konu alıcı ve kaynak
açısından ayrı ayrı incelenmiştir. Özellikle de en az kaynak kadar önemli bir
rolü olan alıcının iletişim sürecinde neyi merkeze alması gerektiği meselesi
üzerinde şu ana kadar yeterince durulmadığına dikkat çekilmiştir. Neticede
iletişimin her bir unsurunun etkili bir iletişimde payı olduğu gerçeği inkar
edilmeden kaynak açısından bakıldığında alıcının, alıcı açısından bakıldığında
ise mesajın iletişimde odak noktası olarak görülmesi gerektirdiği; özellikle bu
iki unsurda karşımıza çıkacak odak kaymasının etkili dinî iletişimin önündeki
en önemli engellerden biri olduğu değerlendirilmiştir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Mayıs 2017 |
Gönderilme Tarihi | 21 Ekim 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 |