MÖ 3. binyıldan Hellenistik Dönem’e kadar kesintisiz bir yerleşmenin arkeolojik verilerle kanıtlandığı Bayraklı Höyüğü’nde, ölü gömme gelenekleri üzerine bilinenler sınırlıdır. 18. ve 19. yüzyıllarda gezginlerin araştırmaları ve notlarıyla başlayan nekropolis çalışmaları, 20. yüzyıldan itibaren bilimsel kazılarla sistemli hale gelmiştir. Protogeometrik ve Geometrik Dönemlerde yerleşim içi (intramural) gömülerle başlayan ölü gömme gelenekleri, Arkaik Dönem’de sur tahkimatının doğusunda ve güneydoğusunda hem çocuklar hem de yetişkinler için organize edilmiş özel alanların kullanılmasıyla devam etmiştir. Kentin kuzeyinde yer alan verimsiz ve kayalık yamaçlar ise ağırlıklı olarak tümülüs mezar geleneğinin uygulandığı birincil nekropolis olarak değerlendirilmiştir. Bugün, çarpık kentleşme nedeniyle izleri korunamayan Tantalos Mezarı ve onlarca tümülüs ile Klazomenai tipi pişmiş toprak mezarlar bu alandan bulunmuştur. Kentin terk edildiği Hellenistik Dönem’de ise sınırlı da olsa höyük ve çevresinde gömü uygulamalarının devam ettiği kaydedilmiştir.
Bu çalışmada, Eski Smyrna’da ortaya çıkarılan mezarların doğrultusunda ölü gömü gelenekleri, nekropolislerin yer seçimi ve organizasyonları üzerine genel bir değerlendirme yapılmıştır. Ege kıyılarındaki merkezlerle Eski Smyrna uygulamaları arasında karşılaştırmalara başvurulmuş, benzerlikler ve farklılıklar üzerinde durulmuştur. Bu çalışmayla birlikte, Eski Smyrna gömü gelenekleri ile ilgili önceki araştırmalardan ve kazılardan elde edilen sonuçların derlenmesiyle, gelecek çalışmalara bir zemin oluşturması hedeflenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Arkeoloji |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 27 |