Çalışmamızda mağdurluk sıfatı, çocuk düşürme suçunda mağdurluk sıfatı, yaşanan çatışmalar ve bu çatışmanın tarihsel arka planı incelenmiştir. Ceza kanunları incelendiğinde mağduru olmayan bir suçun bulunmadığı gözlemlenecektir. Birçok ülkenin ceza kanununda ise çocuk düşürme suçuna yer verildiği gözlemlenmektedir. Çocuk düşürme suçunda mağdurluk sıfatı ise tartışmalı bir konudur. Doğmamış çocuğun kişi olarak kabul edilip edilmeyeceği tartışmanın odak noktasıdır. Ulusal hukuk sistemimize göre burada ceza hukuku ve kişiler hukuku çelişmektedir. Türk Ceza Kanunu bu suça kişilere karşı suçlar arasında yer verirken; Türk Medeni Kanunu ise doğmamış çocuğu kişi olarak kabul etmemektedir. Burada yer alan çatışmanın sebebi ise iktibas edilen kanunlardaki bu düzenlemelerin aslında farklı hukuk sistemlerine ait olmasıdır. Türk Ceza Kanunu’ndaki düzenleme Kanon hukuku kökenliyken Türk Medeni Hukuku’ndaki düzenleme Roma hukuku temellidir. Roma hukukunda kişilik günümüzde olduğu gibi tam ve sağ doğumla başlamaktadır. Çocuk düşürme de bu hukuk sisteminde uzunca bir süre cezalandırılmamıştır. Kanon hukukunda ise kişilik ana rahmine düşülmeyle başlamaktadır. Çocuk düşürme eylemleri ise sert bir şekilde cezalandırılmıştır. Avrupa ceza kanunları ve medeni kanunları da bu anlayışlarla gelişmiştir. İktibas edilen kanunlar ve dolayısıyla Türk kanunlarında da bu anlayışlar mevcuttur. Bu durum ise günümüz hukukunda kanunlar arasında bir çatışmaya yol açmaktadır.
Çocuk düşürme suçu Mağdur Ceza hukuku Hukuk tarihi Kişiler hukuku.
In our study, the conception of victimization, the conception of victimization in the crime of abortion, the conflicts and the historical background of this conflict were examined. When the penal codes are examined, it will be observed that there is no crime without a victim. It is observed that the crime of abortion is included in the penal codes of many countries. The title of victimization in the crime of abortion is a controversial issue. Whether the unborn child should be considered a person is the focus of discussion. According to our national legal system, criminal law and personal law conflict here. While the Turkish Penal Code includes this crime among the crimes against persons; The Turkish Civil Code, on the other hand, does not accept the unborn child as a person. The reason for the conflict here is that these regulations in the cited laws actually belong to different legal systems. While the regulation in the Turkish Penal Code is based on Canon law, the regulation in the Turkish Civil Code is based on Roman law. In Roman law, personality begins with full and right birth, as it does today. Abortion was also not punished for a long time in this legal system. In Canon law, personality begins with conception. Abortion acts were severely punished. European penal and civil codes have also developed with these perceptives. These perceptives are also present in the quoted codes and therefore Turkish codes. This situation leads to conflict between codes in today's law.
Crime of miscarriage Victim Criminal law Legal history Law of persons
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ceza Hukuku, Hukuk Reformu, Hukuk (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 5 Mart 2024 |
Gönderilme Tarihi | 11 Aralık 2023 |
Kabul Tarihi | 24 Şubat 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 2 Sayı: 1 |