Salgın hastalık sebebiyle toplu yaşama alanlarında bir araya gelmek imkansızlaştığında, pek çok ülke gibi Türkiye’de de eğitim-öğretim süreci, teknolojik cihazlar aracılığıyla uzaktan gerçekleştirildi. Bu zorunlu deneyim; alt yapıdan içeriğe, öğretmen yeterliliklerinden ölçme değerlendirmeye değin pek çok eksiği ortaya çıkardı. Gerek ana dili gerek yabancı dil olarak Türkçe öğretimi süreçlerini yürüten öğretmenler de bu eksiklerin gölgesi altında çalıştılar. Bu süreç, Türkçe öğretimi alanında çalışan bilim insanları için de önemli bir gözlem ve araştırma sahasını gündeme getirdi: uzaktan Türkçe öğretimi. Elbette salgın hastalık öncesinde de uzaktan eğitim vardı ancak oranı oldukça düşüktü. Şimdiyse salgın sona ermiş olmasına rağmen pek çok kurum, derslerinin bir bölümünü hâlen uzaktan gerçekleştirmektedir. Bunlar arasında yabancı dil olarak Türkçe öğretimi faaliyetlerini yürüten kurumlar da vardır. Bu durum, öğretmenlere ve öğretmen yetiştiren kurumlara rehberlik edecek çalışmalara duyulan ihtiyacı açığa çıkardı. Göçer ve Moralı (2022) editörlüğünde bir grup araştırmacı tarafından bu ihtiyaca cevap vermek üzere bir kitap yayımlanmıştır. Kitabın önsözünde araştırmacılar, Türkçenin ikinci/yabancı dil olarak uzaktan öğretiminde temel ilke ve ölçütleri, mevcut uzaktan Türkçe öğretim sistemleri ve bu sistemlerin hangi koşullarda kullanılması gerektiğini ortaya koymayı amaçladıklarını ifade etmişlerdir (2022: 5).
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Tanıtmalar-Değerlendirmeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 28 |