Söz varlığı, bir dilin sözlü ve yazılı kaynaklarında yer alan ve bir milletin kültürünü şekillendirip devamlılığını sağlayan en önemli ögelerden biridir. Söz varlığı, bir dilin kültürel ve tarihî mirasını yansıtması yanında dil incelemeleri, dil eğitimi ve dil bilimi çalışmaları bakımından da dikkat çeken bir konudur. Bir dilin oluşumundaki ilk sözcükler, o dilin “çekirdek” ya da “kalıt” sözcükler adı verilen temel söz varlığını temsil eder. Dillerin temel söz varlığının ise insan ve insan gereksinimleri ekseninde geliştiği ve yaygınlaştığı söylenebilir. Bu bağlamda, organ adları dillerin temel söz varlıkları içerisinde öncelikli bir konumda yer almaktadır. Türkçedeki organ adları da ilk anlamlarına bağlı olarak kazandığı yan anlamlarla çok anlamlı ve oldukça yaygın bir kullanıma sahiptir. Bu çalışmada, Orhon Yazıtları ile Dîvânu Lugâti’t-Türk’te tanıklanan ve yer-yön ilişkili anlamları Güncel Türkçe Sözlük, Tarama Sözlüğü ve Derleme Sözlüğü’de tespit edilen organ adları (ağız, alın, arka, ayak, bağır, baş, bel, boğaz, boyun, burun, dış, göz, iç, kaş, kulak, yüz), etimolojik ve semantik açılardan incelenmiştir. Böylece söz konusu organ adlarının dilin kullanımı, kültürel etkiler gibi özelliklere bağlı olarak gerçekleşen anlamsal ve biçimsel değişimleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Söz konusu organ adlarının anatomik anlamları ile yer-yön ilişkili anlamları arasında biçim ve/veya işlev bakımından bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca arka, iç, dış sözcüklerinin başat anlamlarının anatomik olduğu ancak zamanla sözcüklerin bu anlamlarının kullanımdan düşerek yer-yön ilişkili anlamlarının yaygınlaştığı belirlenmiştir.
Söz varlığı temel söz varlığı organ adları etimolojik semantik
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yeni Türk Dili (Eski Anadolu, Osmanlı, Türkiye Türkçesi) |
Bölüm | Türk dili, kültürü ve edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Temmuz 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: Ö12 |