One of the leading figures of modern literature, Virginia Woolf masterfully deals with the themes such as gender, class distinction, patriarchy, and perception of time. Published in 1927, To the Lighthouse stands out as a milestone of modern literature exploring the subjectivity of reality and transience of life by using techniques such as fragmented narrative structure and stream of consciousness. Jacques Derrida developed deconstruction, a theory that opposes fixed meaning, asserting that endless meanings are possible depending on interpretations. Deconstruction enables us to analyse texts broader than ever by defying binaries such as male vs. female and order vs. chaos, showing us that there is more to see in texts. The purpose of this article is to analyse how Woolf’s To the Lighthouse has opposed traditional literature norms and structure, defying both fixed meaning and binaries, magnificently narrating the themes, the subjectivity of reality, and the transience of life by reading with a deconstructionist approach.
Virginia Woolf modernist deconstructionist To the Lighthouse
Yazımı aynı anda başka bir dergiye göndermediğimi ve derginizin yayın kurallarına uygun olarak hazırladığımı beyan ederim.
Doğuş Üniversitesi
İlgi ve desteğiniz için teşekkür ederim.
Modern edebiyatın önde gelen isimlerinden biri olan Virginia Woolf, toplumsal cinsiyet, sınıf ayrımı, ataerkillik ve zaman algısı gibi temaları ustalıkla ele alır. 1927’de yayımlanan Deniz Feneri, parçalı anlatım yapısı ve bilinç akışı gibi teknikleri kullanarak gerçekliğin öznelliğini ve yaşamın geçiciliğini araştıran modern edebiyatın bir kilometre taşı olarak öne çıkmaktadır. Jacques Derrida, yorumlara dayalı sonsuz anlamların mümkün olduğunu ileri sürerek sabit anlama karşı çıkan bir teori olan yapısökümü geliştirmiştir. Yapısöküm, erkek-kadın ve düzen-kaos gibi ikili kavramlara meydan okuyarak metinleri her zamankinden daha kapsamlı bir şekilde analiz etmemize olanak sağlar ve bize metinlerde görülenlerden çok daha fazlası olduğunu gösterir. Bu makalenin amacı, Woolf’un Deniz Feneri adlı romanının geleneksel edebiyat normlarına ve yapısına, sabit anlamlara ve ikili değerlere nasıl karşı çıktığını göstererek, temaları, gerçekliğin öznelliğini ve yaşamın geçiciliğini yapısökümcü bir yaklaşımla analiz etmektir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Dünya Dilleri, Edebiyatı ve Kültürü (Diğer), Karşılaştırmalı ve Ulusötesi Edebiyat |
Bölüm | EDEBİYAT / ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Ağustos 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2025 |
Gönderilme Tarihi | 10 Mayıs 2025 |
Kabul Tarihi | 23 Ağustos 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 10 Sayı: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.