Türkiye’de Eğitim Felsefesi adı altında eserlerin daha çok Batı ve İslam filozoflarının eğitim anlayışları etrafında ayrı eserler oluşturulduğuna şahit oluyoruz. Ancak bu iki tür eserler
de Batı gözlüğü ile Doğu gerçekliğini aradığından oldukça bulanıktır. Batı’nın eğitim anlayışlarının kültürümüzle harmanlanmadan dikte edilmesinin fayda sağlamayacağı hususu oldukça önemlidir. Ancak yazar bunu yapmaya çalışmak yerine sadece bizlere İslam Medeniyetinde Eğitim Tarihçesini vermiş bulunmaktadır. Görüşlerinin felsefi arka planı oldukça sınırlıdır. Filozofların eğitim anlayışlarını ve bu görüşler etrafında oluşturulan eğitim yaklaşımlarını Batı gözlüğünden kurtulmak adına göz ardı etmektedir. Oysa bizim yapmamız gereken var olan gerçeklikleri geliştirerek kendi kültürümüze uygun hale getirmektir. Yazar bu eseriyle bundan ziyade uygulanan ve eğitim yaklaşımını besleyen, eğitim politikalarına yön veren temel anlayışları ortaya koymaya çalışmıştır. Bunun için de başlangıç zamanını İslam Medeniyetinde felsefi düşüncenin ortaya çıkışına dayandırmak yerine, İslam’ın zuhuruna ve bunun etrafında peygamberimizle başlayan eğitim anlayışlarına dayandırır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Kitap Tanıtımları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 7 Ocak 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 9 |
Türkiye Din Eğitimi Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.