Halva derived
from Hulv, which means Arabic dessert, is a food that has always attracted
attention in the Turkish society. Physiologically, people need sweets to
increase their energy as well as the need to eat. They meet this requirement
with fruit, but they satisfy this requirement with sweets made with flour or
pastries. Halva has a special importance in the Ottoman Empire as a floury
dessert.
When looking at
Evliya Çelebi travel sourcing and sources of Ottoman cuisine, the word halva is
used for floury/ starchy, oily, honeyed or sugary desserts. Halva; It is a
simple and nutritious sweet variety made with sugar, oil, flour or semolina.
Halva made in the Middle East and Balkan countries in the world is seen after
the acceptance of Islam in Turks. Halva, which has an important place in the
Turkish cuisine culture, was accepted in the Ottoman palace kitchen and gave
its name to the place where it was built. In the palace, the place called as
Helvahane, formerly known as Matbah-ı Amire, is known as the place where the
desserts are made, as well as the halvah. In helvahâne; made of halva, paste,
jam, compote and syrup.
In the journey from birth to death, human
beings have a holy meaning, made and
served. Helvales can be examined in four groups. There are documents that the
Helva-i veterans, which were in the group of halva containing flour, starch or
semolina, were made in the 16th and 17th centuries. It is also known that this
halva was made in the army in the 19th century. In this study, halva, which is
included in the culinary culture which is considered as intangible cultural
heritage, is being investigated. The importance of the Helva of “Helva-i
Gaziler” among the halva varieties, the place in the society and the difference
from the other halves will be transferred.
Arapça tatlı
anlamına gelen Hulv’den türetilen helva Türk toplumunda her zaman ilgi gören
bir yiyecektir. Fizyolojik olarak insanların yeme ihtiyacı olduğu gibi enerjilerini
arttırmak için tatlıya da gereksinimi bulunmaktadır. Bu gereksinimi meyve ile
karşılamakla birlikte unlu ya da hamur işleri ile yapılan tatlılar ile
gidermektedirler. Unlu tatlı olarak Osmanlı’da helvanın ayrı bir önemi
bulunmaktadır.
Evliya Çelebi
Seyahatnamelerine ve Osmanlı mutfağına ilişkin kaynaklara bakıldığında unlu/
nişastalı, yağlı, ballı ya da şekerli tatlılar için helva kelimesi
kullanılmaktadır. Helva; şeker, yağ, un veya irmikle yapılan basit kolay ve
besleyici bir tatlı çeşididir. Dünyada Ortadoğu ve Balkan ülkelerinde yapılan
helva, Türklerde İslamiyet’in kabul edilmesinden sonra görülmektedir. Türk
mutfak kültüründe önemli bir yere sahip olan helva Osmanlı saray mutfağında da
kabul görmüş ve yapıldığı yere ismini vermiştir. Sarayda Helvahane olarak adı
geçen eski adıyla Matbah-ı Amire, helvanın yanı sıra tatlıların yapıldığı yer
olarak bilinmektedir. Helvahanede; helva, macun, reçel, hoşaf ve şurup
yapılmıştır.
İnsanoğlunun
doğumdan ölüme kadar uzanan yolculuğunda helvaya kutsal bir anlam da
yüklenmiştir ve yapılıp ikram edilmiştir. Helvalar dört grupta
incelenebilmektedir. Un, nişasta veya irmik içeren helva grubuna giren Helva-i
Gazilerin “Gaziler Helvası” 16. ve 17. yüzyılda yapıldığına ilişkin belgeler
bulunmaktadır. Ayrıca bu helva 19. yüzyılda da orduda yapıldığı bilinmektedir.
Gaziler Helvasının un helvasından farkı tel tel dökülmesi olarak ifade edildiğinden
un yerine irmik kullanılmış olabileceği düşünülmektedir. Bu çalışmada,
geçmişten günümüze somut olmayan kültürel miras olarak nitelendirilen mutfak
kültürü içinde yer alan helva araştırılmaktadır. Helva çeşitleri arasında
bulunan Gaziler Helvasının önemi, toplumdaki yeri ve diğer helvalardan farkı
aktarılacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Tourism (Other) |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 31, 2019 |
Submission Date | October 26, 2019 |
Acceptance Date | November 1, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 3 Issue: 3 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.