Tarihî süreç içinde dilde birtakım fonetik (ses bilgisi) ve morfolojik (şekil bilgisi) değişimler olabilir. Söz konusu değişim doğal olmayan yollardan da gerçekleşebilir. Bir dilde yeni kelimeler yapmak için en çok başvurulan seçeneklerden biri kelime türetmedir. Bu yapılırken iki yol benimsenebilir: Birincisi dilin kelime türetme şartlarına uygun hareket etmek; diğeri yazı dilinde unutulmuş veya işlek olmayan ekler ya da “asılsız” denilen “uydurulan/yaratılan” eklere başvurmak. Yirminci yüzyıl Türkiye Türkçesinde Türk Dil Reformu sırasında bu iki yol da kullanılmış ve pek çok kelime türetilmiştir. Ancak dilde asılsız veya işlek olmayan eklerle yapılan türetmeler tartışmalara yol açmış bu konuda farklı görüşler ortaya çıkmıştır. Bu makalede Türk Dil Reformu sonrası asılsız veya işlek olmayan eklerle yazı dilimizde türetilen kelimeler tasnif edilerek lengüistik bakımdan ve dil bilgisi öğretimi açısından bir değerlendirme sunulacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 14 Sayı: 26 |