Anadili İngilizce olmayan yazarlar kaçınsa da vurgulama okuyucu üzerinde bir etki yarattığı için önemli bir
söylem şeklidir. Bunun yanı sıra, Vurgulama gibi söylem şekilleri eserin yazıldığı dilin yazarın anadiliymiş
izlenimi vermesi açısından da oldukça önemlidir. Bundan dolayı vurgulama kullanımından kaçınılması anadili
İngilizce olmayan yazarların akademik metinlerinde bir dil yabancılaşması oluşturması muhtemeldir. Bu
çalışmanın dört amacı bulunmaktadır: (1) anadili İngilizce olan yazarlar ile anadili İngilizce olmayan yazarlar
arasında istatiksel manada sözcüksel vurgulama kullanılmadı ve vurgulama sözcüklerinin sayısı bakımından bir
fark olup olmadığını bulmak; (2) yazarın sözcüksel vurgulama yetkinliği ile dilde yabancılaşmama arasında bir
korelasyon olup olmadığını bulmak; (3) sözcüksel vurgulamanın kullanılması üzerine yazarlara çeşitli öneriler
sunmak ve (4) yazarlar tarafından kullanılması için bir sözcüksel vurgulama listesi oluşturmak. Bu doğrultuda bu
çalışma 100 anadili İngilizce olan yazarlar ve 100 anadili İngilizce olmayan yazarlar tarafından yazılan makaleyi
inceledi. Sonuçlar istatiksel manada bir fark olduğunu göstermiştir. Diğer bir önemli sonuç ise Anglofonik
yazarların Anglofonik olmayan yazarlara göre daha çok vurgulama sözcük kullandığını göstermiştir.
Boosters are an important metadiscourse device for writers because it creates an emphatic impression in the reader even if many non-native writers of English refrain from using it. However, the competence of metadiscourse devices such as boosters is crucial in having native-fluency in academic writing. Therefore, this avoidance of using boosters may spawn foreignness in non-native writers' academic texts. The present study has four-fold aims to accomplish: (1) whether there is a statistically significant difference between native and non-native writers of English in terms of the number of boosters and lexical diversity of boosters; (2) whether there is a correlation between a writer's competence of boosters and native-fluency in academic writing; (3) to suggest pedagogical implications for writers regarding the use of boosters; and (4) to create a list of boosters that may be used by writers in their prospective studies. Accordingly, the present study investigated 200 articles written in English by Anglophone and non-Anglophone writers. The results provided partly statistically significant differences. Another significant result which may be a reference point for further research is that Anglophone writers are prone to writing their academic texts with a higher lexical variety when compared to non-native writers.
Diğer ID | JA39DY45RY |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 13 Sayı: 2 |