Husserl’in düşüncesine göre, felsefe soyut kavramlar ya da teorik spekülasyonlar yerine doğrudan şeylerden, yani fenomenlerden hareketle ele alınmalıdır. Bu yaklaşım, bilginin özüne erişme ve bu özü anlamaya yönelik bir arayışı temel alır. Fenomenoloji, özellikle 19. yüzyılın bilimsel ve pozitivist yaklaşımlarına karşı bir eleştiri olarak ortaya çıkmış ve insan bilincinin doğrudan yaşadığı deneyimlerle gerçeği kavramaya çalışmıştır. Husserl’in bu felsefî yöntemi, modern felsefede köklü bir değişim yaratarak, düşünce dünyasında önemli bir dönüşümün kapılarını aralamıştır.
Bu çalışmada, Ahmet Muhip Dıranas’ın şiiri, fenomenolojik yaklaşıma dayanan eleştiri yöntemiyle incelenmiştir. Husserl’in temel hedefi, nesnelerin özünü keşfetmektir. Bu doğrultuda, fenomenolojik indirgeme yaparak “doğal tavrı” belirleyip kullanmayı amaçlar. Bu yöntemle, nesnenin genel ve değişmeyen özüne ulaşmak mümkündür. Çalışma, Husserl’in bu yönteminden faydalanarak şairin alt metinde nesnelere yüklediği anlam ve özleri ortaya çıkarmayı amaçlar. Nesnelerin paranteze alınıp indirgemeye tabi tutulduğu bu yaklaşımla, Dıranas’ın şiirlerinin çok katmanlı anlam yapısı çözümlenmeye çalışılmıştır.
According to Husserl’s thought, philosophy should be approached directly from things, that is, from phenomena, rather than through abstract concepts or theoretical speculations. This approach is based on a quest to access the essence of knowledge and to understand that essence. Phenomenology emerged, particularly as a critique of the scientific and positivist approaches of the 19th century, seeking to comprehend reality through the direct experiences of human consciousness. Husserl’s philosophical method has ushered in a profound transformation in modern philosophy, opening the doors to significant shifts in the realm of thought.
In this study, the poetry of Ahmet Muhip Dıranas is examined through a critical method based on a phenomenological approach. Husserl’s fundamental aim is to uncover the essence of objects. In this context, he seeks to identify and utilize the “natural attitude” through phenomenological reduction. This method allows for the attainment of the general and unchanging essence of the object. By benefiting from Husserl’s approach, the study aims to reveal the meanings and essences that the poet attributes to objects in the subtext. Through this approach, where objects are bracketed and subjected to reduction, an effort has been made to analyze the multilayered meaning structure of Dıranas’s poetry.
love rose life death afternoon/evening phenomenological reduction object
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Teori, Türkiye Sahası Yeni Türk Edebiyatı |
Bölüm | EDEBİYAT / ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 27 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 24 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: Edebiyat Kuramları ve Eleştiri Özel Sayısı |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.