Türkçe Önermelerde Doğruluk Koşulları adlı bu çalışmada Türkçe önermelerde doğruluk koşullarını şekillendiren unsurlar, bu koşulları oluşturan ön ve temel etmenler incelenmiştir. Öncelikle bir önermenin doğru veya yanlış olarak değerlendirilebilmesi için dilsel ve mantıksal açıdan anlamlı olması, doğrulanabilir-yanlışlanabilir özellikler taşıması ve ana dil konuşurlarının paylaştığı bir bağlamda üretilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu aşama, önerme değerini kazanan sözcelerin doğruluk sınamasına tabi tutulabilmesi bakımından kritik bir zemin hazırlamaktadır.
Ön koşullara eşlik eden temel koşullar uygunluk, nesnellik, kanıtlanabilirlik ve şüpheden uzaklık gibi unsurları kapsamaktadır. Özellikle gerçeklikle uyum gösteren, bilimsel ya da deneysel verilerle desteklenebilen önermeler daha yüksek bir doğruluk değeri kazanmaktadır. Aynı şekilde, herkesçe kabul görmüş ve tarafların ortak deneyim alanında paylaşılan bilgilere dayalı sözceler, şüphe barındırmadıkları ölçüde doğru olarak değerlendirilmektedir. Bunun yanı sıra, salt gerçeklik düzeyine yakın sayılabilecek içeriklerin kanıtlarla tutarlı, evrensel ve öznellikten arınmış olması beklenmektedir. Konuşur bakış açısı ile bağlam değişkenliği, özellikle tarihsel ve toplumsal konularda, doğruluk değerlendirmesine ek yorum katmanları kazandırmaktadır. Ancak duygusal tutum, üslup veya kişisel inanç gibi kipsel etmenler, önermelerin doğruluk koşullarını doğrudan etkilememekte, yalnızca değerlendirme sürecine görece öznellik eklemektedir. Böylelikle, doğruluk sınaması hem dilsel hem de toplumsal açılardan çok boyutlu bir süreç hâline gelmektedir.
Doğruluk Doğruluk Değeri Doğruluk Koşulları Doğruluk Koşulları Sınaması Türkçe
In this study, titled “Truth Conditions in Turkish Propositions,” the elements that shape truth conditions in Turkish propositions, as well as the preliminary and fundamental factors that constitute these conditions, are examined. It is first emphasized that, for a proposition to be evaluated as true or false, it must be linguistically and logically meaningful, verifiable or falsifiable, and produced within a context shared by native speakers. This stage lays a critical foundation for subjecting utterances that have gained propositional status to a truth test.
The fundamental conditions accompanying these preliminary requirements include factors such as appropriateness, objectivity, verifiability, and freedom from doubt. In particular, propositions that align with reality and can be supported by scientific or empirical data acquire a higher degree of truth. Likewise, utterances based on commonly accepted information shared within the mutual experience of the parties involved are regarded as “true” to the extent that they remain free of doubt. Additionally, content that can be deemed close to pure reality is expected to be consistent with evidence, universal, and stripped of subjectivity. From the speaker’s perspective, and especially regarding historical and social matters, contextual variability adds extra layers of interpretation to the evaluation of truth. However, modal factors such as emotional stance, style, or personal belief do not directly affect the truth conditions of propositions; they merely introduce a relative degree of subjectivity into the evaluation process. Consequently, truth testing becomes a multidimensional process from both linguistic and societal standpoints.
Truth Truth Value Truth Conditions Truth Condition Testing Turkish
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Söylem ve Bağlamsal Dilbilim, Dilbilim (Diğer) |
Bölüm | DİLBİLİM / ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Ağustos 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2025 |
Gönderilme Tarihi | 5 Mayıs 2025 |
Kabul Tarihi | 21 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 10 Sayı: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.