Çalışmanın amacı, bir üniversite hastanesinde COVID-19 tanısı konmuş sağlık çalışanlarının hastalandıktan sonra yaşadıkları damgalanma, aile, iş, sosyal çevre ile ilişkilerinde ve geleceğe bakışlarındaki dönüşümü belirlemektir. Tanımlayıcı tipteki çalışmanın verileri 29 Mart-29 Mayıs 2021 tarihleri arasında bir üniversitesi hastanesinde görev yapan ve COVID-19 tanısı konan 108 sağlık çalışanından elde edildi. Anket formu, Google Forms kullanılarak katılımcılar tarafından çevirim içi olarak dolduruldu. Ankette katılımcıların sosyodemografik özellikleri, COVID-19’a yakalanması sonrasında işyerinde, evde ve sosyal hayatındaki değişimler, mesleğine, çalıştığı kuruma ve yönetime karşı olan duygu ve düşüncelerinin sorgulandığı 57 sorudan oluşmaktadır. Verilerin analizinde Ki kare testi, Student t testi ve Mann-Whitney U testi kullanıldı. p<0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Katılımcıların %56.5’i kadın, %50.0’ı evliydi ve yaş ortalaması 32.31±7.94 yıldı. %34.3’ü hemşire, %25.0’ı doktordu. Pandemide katılımcıların %33.3’ü istifa etmeyi, %21.3’ü emekli olmayı düşünmüştü. Hastalığı süresince bekledikleri sosyal desteği çevrelerinden alma sıklığı %79.6 idi. Katılımcıların %67.6’sı sağlık çalışanı olduğu için çevresindeki kişiler, arkadaşları tarafından damgalandığını belirtti. Çalışanların %80.6’sı kendisinden çok aileleri için endişelendiğini, %75.0’ı hayata bakışının olumsuz yönde değiştiğini, %66.7’si gelecek hayallerinin gerçekleşmeyeceğinden kaygılandığını belirtti. Aile, iş, sosyal yaşam dengesindeki bozulmalar, hissettikleri damgalanma durumları, hayata ve geleceklerine yönelik bakışlarındaki değişimler sağlık çalışanlarının refahını olumsuz etkileyen durumlardı. Pandeminin sağlık çalışanlarına getirdiği sosyal, psikolojik yüklerin de politika yapıcılar tarafından göz önüne alınması, çözümlerin kısa sürede geliştirilmesi önemlidir.
Yok
The aim of this study to determine the stigma experienced by healthcare professionals diagnosed with COVID-19 in a university hospital after getting sick, and the change in their relationships with family, work, social environment and their outlook on the future. The datas of the descriptive study were obtained from 108 healthcare workers who were diagnosed with COVID-19 and worked at a university hospital between 29 March and 29 May 2021. The questionnaire was filled online by the participants using Google Forms. The questionnaire consists of 57 questions in which the sociodemographic characteristics of the participants, the changes in their workplace, home and social life after contracting COVID-19, their feelings and thoughts towards their profession, the institution they work for and the government. Chi-square test, Student's t test and Mann-Whitney U test were used in the analysis of datas. p<0.05 was considered statistically significant. 56.5% of the participants were women, 50.0% were married, and the mean age was 32.31±7.94 years. 34.3% were nurses and 25.0% were doctors. During the pandemic, 33.3% of the participants thought of resigning and 21.3% of them retiring. The frequency of receiving the social support they expected during the illness from their environment was 79.6%. Since 67.6% of the participants were stigmatized by the people around them and their friends. 80.6% of the employees are more worried about their families than themselves, 75.0% of them are worried that their outlook on life has changed negatively, 66.7% are worried that their future dreams will not come true. The deterioration in the balance of family, work and social life, the stigma they felt, the changes in their perspectives on life and their future were the conditions that adversely affected the well-being of health workers. It is important that the social and psychological burdens brought by the pandemic to health workers are also taken into account by policy makers and solutions are developed in a short time.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Kabul Tarihi | 6 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
IBAD Sosyal Bilimler Dergisi / IBAD Journal of Social Sciences