Dergi Kurulları

Editör

Doç. Dr. Ahmet Buğra HAMŞIOĞLU burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Türkiye
Girişimsel Pazarlama

Editör Yardımcıları

Doç. Dr. Melek ZUBAROĞLU YANARDAĞ Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Türkiye
Sağlık Sosyolojisi
Doç. Dr. Emre SAVUT MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ, İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ Türkiye
Anayasa ve Siyasal Kurumlar, Türk Siyasal Hayatı, Siyaset Sosyolojisi
Dr. Öğr. Üyesi Faruk TEMEL MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ Türkiye
Finansal Piyasalar ve Kurumlar
Dr. Öğr. Üyesi Hasan Fatih SEVAL Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Türkiye
Bölgesel Çalışmalar, Türk Dış Politikası

Alan Editörleri

Doç. Dr. Gamze ŞEN Manisa Celal Bayar Üniversitesi Türkiye
Psikopatoloji, Klinik Psikoloji, Kişilik ve Bireysel Farklılıklar, Topluluk Psikolojisi, Test, Ölçme ve Psikometri, Uygulamalı ve Gelişimsel Psikoloji
Doç. Ayşe YILDIRIM MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ Türkiye
Tarihsel Antropoloji
Doç. Dr. Murat BELKE Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü Türkiye
Maliye Politikası, Para Politikası
Prof. Dr. Ali Murat ALPARSLAN SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ Türkiye

Prof. Dr. Ali Murat Alparslan

Örgütsel Davranış
Doç. Dr. Düriye TOPRAK MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ Türkiye
Bütçe ve Mali Planlama, Kamu Maliyesi, Maliye Kuramı
Arş. Gör. Nurdan ORAL KARA SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ Türkiye
Yönetim Psikolojisi, Sağlık Kurumları Yönetimi, Örgütsel Davranış
Prof. Dr. Mustafa LAMBA BURDUR MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ Türkiye
Kentsel Politika
Doç. Dr. Seda ATTEPE ÖZDEN Başkent Üniversitesi Türkiye
Klinik Sosyal Hizmet Uygulaması, Sosyal Hizmetler (Diğer), Sağlık Bilimleri
Doç. Nurettin ÇALIŞKAN Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Türkiye
Türk İslam Edebiyatı
Doç. Murat KARA Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Türkiye Web
Görsel Tasarım, Grafik Tasarımı
Prof. Dr. Kadir PEPE Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Spor Bilimleri Fakültesi, İstiklal Yerleşkesi/ Merkez Kampüs/ BURDUR Türkiye
Spor Sosyolojisi, Beden Eğitimi ve Oyun
Doç. Dr. Olcay KILINÇ Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları A.B.D. Türkiye

1978 yılında İstanbul'da doğdu. İlk, orta ve lise öğretimini İstanbul'da tamamladıktan sonra lisans eğitimini Adnan Menderes Üniversitesi Turizm İşl. ve Otel. Yüksekokulu'nda tamamladı. Yüksek lisans ve doktora eğitimini Adnan Menderes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Turizm İşletmeciliği Anabilim Dalında tamamladı. 

Gastronomi, Sürdürülebilir Turizm, Turizm Pazarlaması
Doç. Dr. Şükrü ÖZÜDOĞRU BURDUR MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ Türkiye
Arkaik Dönem Arkeolojisi, Helenistik Dönem Arkeolojisi, Kentsel Arkeoloji
Doç. Hakan YILMAZ Bir kuruma bağlı değildir Türkiye
İngiliz ve İrlanda Dili, Edebiyatı ve Kültürü
Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Ertan TAĞMAN BURDUR MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ Türkiye Web
Bilim Felsefesi
Dr. Öğr. Üyesi Bekir ÇETİNTAV BURDUR MEHMET AKİF ERSOY UNIVERSITY Türkiye
Biyoistatistik, Esnek Hesaplama, Örnekleme Teorisi
Doç. Dr. Gaye GÖKALP YIMAZ BURDUR MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ, FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ Türkiye
Sosyal Değişim
Prof. Dr. Zafer GÖLEN MEHMET AKIF ERSOY UNIVERSITY Türkiye

1970’de Almanya’nın Hilpoltstein şehrinde doğdu. Bebekken ülkeye geri dönünce doğum yeri hayatı boyunca bir karışıklıktan ibaret kaldı. Malum memlekette kimse yazımını bilmek zorunda değil. Bu yüzden olsa gerek belki elli değişik yazılışına tanıklık tanıklık etti. Ama Almanya ona geniş bir ufuk sağladı. Bir zamanlar annesi, dayısı, yengesi, kuzenleri, komşuları hep Almanya’da olunca orası sanki burasıymış gibi hayatın bir parçası oldu. Yollar, Yugoslavya, Marlboro, Johnny Walker, Nutella, Schwarzkopf, THY daha Türkiye’de bilinmezken onun için sıradan şeylerdi. Yıllar sonra bu markalar Türkiye’ye geldiğinde çocukluğunun ne kadar ayrıcalıklı olduğunu anladı. Ülkenin dışı, sekiz yaşından sonra yaşadığı Nebiyan’ın heybetli zirvelerine bakan o küçücük köyde her zaman onu celbetti.
Çocukken bir ara Karaman’da kaldı. Oradaki görüntüler net değil. O zamanlar her “Almancı” ailenin başına gelen onun da başına geldi. Aile dağıldı. Annesi 1975 Mayıs’ında çocuklarını kaptığı gibi baba toprakları Bafra’ya döndü.
Eğitimini Bafra ve Samsun’da tamamladı. Bir kış günü 28 Aralık 1996’da Berşan’la evlendi. İlayda ve İlber adında dünyalar güzeli iki çocukları oldu. Ağacı yaşken bükememiş olmalı ki ikisi de sayısalcı oldu. Biri zaten Bilgisayar Mühendisi, diğeri Fen Lisesi’nde küçük dağları ben yarattım havasında dolaşıyor. Ha bir de Boncuk adlı annesinin yadigârı kedileri ile yaşayıp gidiyorlar.
Pulları, dağları ve özellikle kitapları seviyor. Hele kitapları onun her şeyi. İster hastalık, ister tutku deyin 1983’ten beri varını yoğunu kitaplara harcıyor.
Allah nasip etti, kitaplar yazdı. Yıllardır, belki birileri okur diye Bosna Hersek, Karadağ, Sırbistan ve Balkanlar hakkında yazdıkça yazıyor.
Karadeniz’in dağlarına benzemese de 25 yıldır Burdur’da yaşıyor.
Fırsat buldukça Antalya’ya kaçıp operaya falan gidiyor. Sergi geziyor. Festivallere katılıyor.
Denizi pek sevmese de kanyonları, dağları, taşları seviyor. Bu sebepten o dağ senin bu dağ benim geziyor. “Dağlıyım ben” diyor. Valla Kanyonu’ndan Horma’ya, Arapapıştı’dan Tazı Kanyonu’na gitmedik yer bırakmadı. Çocukları küçücükken Sinop’ta Erfelek Şelaleri’ne de tırmandı, Saklıkent Kanyonu’nun sonuna gitmeye de çalıştı. Tabi bazen Turgut Şelalesi’nde olduğu gibi hayal kırıklığına uğradığı zamanlarda oldu. Olsun! Ne çıkar? Gün geldi Selge’den baktı dünyaya, gün geldi Yazılı Kanyon’dan. Bazen de Nebiyan Dağı gibi uludağları gözüne kestirdi. Sivas ve Afyon’da ayazın ne demek olduğunu öğrendi. İsis’de ayran içti. Pozantı’da hayallere daldı. Konya’da Mevlana, Bursa’da Yıldırım, Edirne’de Sinan, Samsun’da Mustafa Kemal, Van’da Selim, Kahramanmaraş’da Sütçü İmam, Malatya’da Battal Gazi oldu. Bir gece yarısı Antep’de beyran içmişliği, Edirne’de ciğer yemişliği var. Nemrut’da güneşin doğuşunu, Ortahisar’da sisin nasıl çöktüğünü gördü. Bazen Hacı Bayram’la bazen Hacı Bektaş’la ama en fazla da Yunus’la hem hal oldu. Çok çok eski zamanlarda Ağrı’nın gölgesi düştü üzerine. Süphan’a bakarak uyudu. En fazla kayan yıldızı Süphan’da seyretti mesela. Kimi zaman Kadirli Yoğunoluk, kimi zaman Andırın’ın Çokak Yaylası’nda gözünü açtı. Dünya’da Piva’nın geçit vermez dağlarını, Moraça’nın derin vadilerini, Mostar’ın hüznünü, Ganj’ın pisliğini, Yamuna’nın bataklığını, Vistül’ün ahengini, Ren’in korkunçluğunu, Sen’in romantizimini, Vardar ve İbar’ın kaynaklarını, Vltava’nın sevimsizliğini, Tuna’nın muazzamlığını gördü ama yine de “illa vatanım” dedi.
Fani gözleri çok yer gördü. Bakü’nün ve Prizren’in betonlaşmasına, Üsküp’ün Ortodokslaşmasına tanık oldu. Sarajevo. O hüzünlü şehirden nasıl turist avcısı bir şehir yaratıldığını üzülerek izledi. Tiflis’te Tamada’yı, Vilnius Trakai’de Karaimleri tanıdı. Paris’te Louvre’da Monalisa’nın gözlerine şöyle bir baktı. Ama bir arka odasındaki Sardanapal’ın Ölümü tablosunun önünde saatler geçirdi. Paris’e Eyfel’in tepesinden, Frankfurt’a Heleba’nın çatısından baktı. Barcelona’dan hiç etkilenmedi mesela. Roma’ya hayret etti. Floransa’da ne var yani demekle yetindi. Venedik’i hiç anlamadı. Dubrovnik ve Kotor’a bayıldı. Budva’nın kıyısından Adriyatik’e ayaklarını soktu. Novi Pazar, Akova (Bijelo Polje), Taşlıca (Pljevlja), Podgorica, Berane o kadar ondan ki. Bar ve Ulcinj’de, hiç unutmaz eşinin “Bak beni Karadağ diye başka bir yere getirmedin değil mi ?” sözüne muhatap oldu. Oralar o kadar bizden yani. Belgrad’dan Viyana’ya annesinin izinden yürüdü. Bebekken ana kucağında gezdiği yerleri kendi oğluyla defalarca arşınladı. Yeni Delhi’nin kaosu ile büyülenirken, Petra’da başka dünyalara yolculuk etti. Kabe’ye yüz sürdü. Mescid-i Nebevi’de gecenin bir yarısı namaz kıldı. Bir zamanlar Şam’da Türk olduğu için çok itibar gördü. Busra’da Peygamberin Rahip Basira ile olan karşılaştığı yerlere elini sürdü. Halep, Hama, Humus yıkılmadan önce oradaydı. Ne Köln Dom’undan ne La Sagrada Familia’dan ne Aziz Petrus Bazilikası’ndan etkilendi. Ne var ki Selimiye’de dizlerinin bağı çözüldü. Riga’da parklarda, Tallin’de sokaklarda, Prag’da belediye otobüslerinde, Viyana’da müzelerde, Budapeşte’de sokaklarda, Varşova’da kafelerde çok vakit geçirdi. Münih’te çocukluğunun Schöller kurabiyesini görünce heyecandan yerinde duramadı. Milano’da Balack Friday’a rastladı. Napoli’de polisin giremediği arka sokaklarda bile rahatça gezdi. Pompei’ye her gidişinde sanki ilkmiş gibi vay be dedi. Bled gölünü oğluşuyla birlikte tam turladı ama Hallstatt’a gece gitme gafletinde bulundu. Avusturya Alpleri’nde Rize mi güzel bura mı diye kafası karışmadı değil. Sofya’yı aklındaki gibi bulamadı, lakin Filibe’yi (Plovdiv) sevdi. Bükreş’in geçmiş ihtişamını gözünde canlandırmaya çalışırken, Bran’da Vlad’ın şatosuna bumuymuş dedi. Braşov’da peynirlerin tadına baktı. İlk sinagogu orada gördü. Estergon’da hüzne, Bratislava’da Türk korkusunun neler yaptırdığına tanıklık etti. Lüksemburg’dan bir şey anlamadı. Helsinki’nin sakinliği ona yaramadı. Belçika’da makoronları sevdi. Belgrad çok güzel ama Novi Sad’ın yeri ayrı dedi. Yenipazar zaten bizden. Tiran’da korkunun izlerine, Kroya’da tarihin nasıl değiştirildiğine güldü. Berlin’de müzeciliğe, Ljubljana’da insanların eğitim düzeyine hayran kaldı. Salzburg’da hâlâ aristokrasinin kol gezdiğini hissetti. Krakow’dan Varşova’ya giderken bir kompartımanı otuz kişi ile paylaştı. Tac Mahal’de yüzlerce Hintli ile türbeyi de gezdi. Trakai diye cennetten bir köşe olduğunu oraya gidince öğrenci. Keturiasdešimt Totoriu’da namaz kıldı. Cesis’te Türk şehitleri için fatiha okurken, Sigulda’yı boş geçmedi. Cesis’e giderken yolda Vangazi diye bir yerin olduğunu görünce ne diyeceğini şaşırdı. O kadar çok Balkanlar’da dolaştı, o kadar oralı oldu ki artık tanıdığı insanlar dâr-ı bekâya irtihallerine tanık olmaya başladı. Şimdilerde Machu Picchu ve Angkor Watt’a takmış durumda. Bazen de rüyasına Orhun’un hülyalı bozkırları giriyor. Kimi zaman Mete gibi Çin Seddini seyretmek istiyor. Allah ömür verirse oralara da giderim diyor. Her zaman THY ona torpil yapsın, ucuza bilet versin diye çok dilek tuttu ama bu dileği hiç gerçekleşmedi. Hele şu Çin Virüsü hayallerini yerle yeksan etti. Eğer avuç içi kadar bahçesi olmasa kafayı bile yiyebilirdi. Allah’tan üç beş makale, kitap ve bahçe derken bugünlere gelebildi.
Kızılından Karası’na çok deniz görmüşlüğü var. Hazar’la Baltığı birbirine çok benzetti. Kızıldeniz’in serinletmediğine, Atlas Okyanusu’nun insan sevmediğine hükmetti. Huyu kurusun Adriyatik’ten Akdeniz’e elini sokmadığı su kalmadı. Ölü Deniz’in gerçekten ölü olduğunu görünce şaşırdı kaldı.
Durmadan ağaç dikti. Özellikle çınar. Ara sıra devletin parkına diktiği ağaçlarla konuşurken görürseniz, sıkıntı yok. Deli değil. Sadece ağaçlarını çok sevdiğinden mazur görün. 

Yakınçağ Askeri Tarih, Yakınçağ Balkan Tarihi, Yakınçağ Osmanlı Tarihi
Prof. Dr. Tülin DURUKAN Kırıkkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Türkiye
Pazarlama
Prof. Dr. Himmet KARADAL BOLU ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ Türkiye
Örgütsel Davranış, Strateji
Doç. Dr. Gökmen KILIÇOĞLU DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Türkiye

.

Uluslararası Siyaset, Türk Dış Politikası, Türk Dünyası Çalışmaları
Doç. Dr. Didem AKYILDIZ AY BURDUR MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ, FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ, TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ, YENİ TÜRK DİLİ ANABİLİM DALI Türkiye
Dilsel Yapılar (Fonoloji, Morfoloji ve Sözdizimi dahil), Sözlükbilim ve Anlambilim, Yeni Türk Dili (Eski Anadolu, Osmanlı, Türkiye Türkçesi), Anadolu Dilleri
Prof. Dr. İsmail ÇELİK BURDUR MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ Türkiye
Zaman Serileri Analizi, Uluslararası Finans, Finansal Piyasalar ve Kurumlar

Bilimsel Yayın Danışma Kurulu

Prof. Dr. Hüseyin DALGAR
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
hdalgar@mehmetakifedu.tr


Prof. Dr. Aşkın KESER
Bursa Uludağ Üniversitesi
askin@uludag.edu.tr


Prof. Dr. A. Şevki DUYMAZ
Süleyman Demirel Üniversitesi
sevkiduymaz@sdu.edu.tr


Prof. Dr. Belkıs ÖZKARA
Afyon Kocatepe Üniversitesi
bozkara@aku.edu.tr


Prof. Dr. Betül KARAGÖZ YERDELEN
Giresun Üniversitesi
drbetulkaragozyerdelen@gmail.com


Prof. Dr. Durmuş ACAR
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
dacar@mehmetakif.edu.tr


Prof. Dr. Fevzi OKUMUŞ
University of Central Florida
fevzi.okumus@ucf.edu


Prof. Dr. Hakan DEMİRGİL
Süleyman Demirel Üniversitesi
hakandemirgil@sdu.edu.tr


Prof. Dr. Haluk SOYDAN
University of Southern California
soydan@usc.edu


Prof. Dr. Hasan BABACAN
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
babacan@mehmetakif.edu.tr


Prof. Dr. Levent AYTEMİZ
Karabük Üniversitesi
laytemiz@bandirma.edu.tr


Prof. Dr. Metin TOPÇUOĞLU
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi
metin.topcuoglu@asbu.edu.tr


Prof. Dr. Muammer ÇETİNGÖK
Tennessee University
muammercetingok@yahoo.com


Prof. Dr. Murat KAYALAR
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
kayalar@mehmetakif.edu.tr


Prof. Dr. Mustafa Zihni TUNCA
Süleyman Demirel Üniversitesi
tunca@hotmail.com


Prof. Dr. Nesrin DEMİR
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi
nesrin.demir@ikc.edu.tr


Prof. Dr. Özcan GÜNGÖR
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi
ozcangungor@yahoo.com


Prof. Dr. Ramazan ERDEM
Süleyman Demirel Üniversitesi
raerdem@yahoo.com


Prof. Dr. Saffet KÖSE
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi
saffet.kose@ikc.edu.tr


Prof. Dr. Sanela BAŠIĆ
University of Sarajevo
sanela.basic@fpn.unsa.ba


Prof. Dr. Sevil ATASOY
Üsküdar Üniversitesi
sevil.atasoy@uskudar.edu.tr


Prof. Dr. Ümit ARKLAN
Süleyman Demirel Üniversitesi
umitarklan@sdu.edu.tr


Prof. Dr. Valentin BLANDUL
University of Oradea
bvali73@yahoo.com


Prof. Dr. Veli ATMACA
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
vatmaca@mehmetakif.edu.tr


Prof. Dr. Yüksel METİN
Süleyman Demirel Üniversitesi
yukselmetin@sdu.edu.tr


Prof. Dr. Zeynep KOÇEL ERDEM
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
zerdem@gmail.com


Prof. Dr. B. Ayça POLAT BECKS
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
aycapolat@mehmetakif.edu.tr


Doç. Dr. Eugene KENNEDY
Louisiana State University
ekennedy@lsu.edu


Doç. Dr. Gökhan ÖZDEMİR
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
gozdemir@mehmetakif.edu.tr


Doç. Dr. Jana MALİ
University of Ljubljana
Jana.Mali@fsd.uni-lj.si


Doç. Dr. Mykhaylo YAKUBOVYCH
The National University of Ostroh Academy
mykhaylo.yakubovych@oa.edu.ua


Doç. Dr. Oğuzhan ZENGİN
Karabük Üniversitesi
oguzhanzengin@karabuk.edu.tr


Doç. Dr. Ummahan KAYGISIZ
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
ukaygisiz@mehmetakif.edu.tr


Doç. Dr. Zafer YILDIZ
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi
zyildiz@kmu.edu.tr


Doç. Dr. Elif Ayşe ŞAHİN İPEK
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi
elifasahin@gmail.com


Doç. Dr. Gökhan KALAĞAN
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
gkalagan@mehmetakif.edu.tr

Dil Editörleri

İngilizce Dil Editörü
Öğr. Gör. Süleyman GÜN
sgun@mehmetakif.edu.tr

Türkçe Dil Editörü
Dr. Öğr. Üyesi Faruk TEMEL
ftemel@mehmetakif.edu.tr

Editör

Doç. Dr. Ahmet Buğra HAMŞIOĞLU burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Türkiye
Pazarlama, Girişimcilik

Editör Yardımcıları

Doç. Dr. Melek ZUBAROĞLU YANARDAĞ Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Türkiye
Danışmanlık, Refah ve Toplum Hizmetleri, Klinik Sosyal Hizmet Uygulaması, Sosyal Hizmetler (Diğer)
Doç. Dr. Emre SAVUT MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ, İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ Türkiye
Anayasa ve Siyasal Kurumlar, Türk Siyasal Hayatı, Siyaset Sosyolojisi
Doç. Dr. Mehmet Ali TAŞ BURDUR MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ Türkiye
Strateji, Yönetim ve Örgütsel Davranış (Diğer)

Alan Editörleri

Doç. Ayşe YILDIRIM MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ Türkiye
Sosyal ve Kültürel Antropoloji, Etnoloji, Siyasal Antropoloji, Kadın Araştırmaları
Doç. Dr. Murat BELKE Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü Türkiye
Maliye Politikası, Para Politikası, Para-Bankacılık
Doç. Dr. Düriye TOPRAK MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ Türkiye
Kamu Maliyesi, Maliye Kuramı
Dr. Öğr. Üyesi Nurdan ORAL KARA MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ Türkiye
Endüstriyel ve Örgütsel Psikoloji (İnsan Faktörleri Dahil)
Prof. Dr. Mustafa LAMBA BURDUR MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ Türkiye
Kamu Yönetimi, Katılım ve Yönetişim, Strateji, Yönetim ve Örgütsel Davranış, Yönetim ve Organizasyon Eğitimi
Doç. Dr. Seda ATTEPE ÖZDEN Başkent Üniversitesi Türkiye
Klinik Sosyal Hizmet Uygulaması, Sosyal Hizmetler (Diğer), Sağlık Bilimleri
Doç. Nurettin ÇALIŞKAN Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Türkiye
İngiliz ve İrlanda Dili, Edebiyatı ve Kültürü, Türk İslam Edebiyatı, Klasik Türk Edebiyatı, Tarih Sosyolojisi
Doç. Murat KARA Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Türkiye Web
İletişim ve Medya Çalışmaları, Dijital Oyun Tasarımı, Göstergebilim, İllüstrasyon, Video Tasarımı, Etkileşim ve Deneyim Tasarımı, Sanat ve Edebiyat, Bilgisayar Oyunları ve Animasyon
Doç. Dr. Olcay KILINÇ Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları A.B.D. Türkiye

1978 yılında İstanbul'da doğdu. İlk, orta ve lise öğretimini İstanbul'da tamamladıktan sonra lisans eğitimini Adnan Menderes Üniversitesi Turizm İşl. ve Otel. Yüksekokulu'nda tamamladı. Yüksek lisans ve doktora eğitimini Adnan Menderes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Turizm İşletmeciliği Anabilim Dalında tamamladı. 

Hizmet Pazarlaması, Turizm Pazarlaması, Aşçılık, Dünya Mutfakları, Sürdürülebilir Gastronomi, Gastronomi Turizmi, Gastronomik Trendler, Antik Yemekler
Doç. Hakan YILMAZ Bir kuruma bağlı değildir Türkiye
İngiliz ve İrlanda Dili, Edebiyatı ve Kültürü
Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Ertan TAĞMAN BURDUR MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ Türkiye Web
Bilim Felsefesi
Dr. Öğr. Üyesi Bekir ÇETİNTAV BURDUR MEHMET AKİF ERSOY UNIVERSITY Türkiye
Makine Öğrenme, Veri Madenciliği ve Bilgi Keşfi, İstatistik, Biyoistatistik, Uygulamalı İstatistik, Zootekni, Genetik ve Biyoistatistik
Doç. Dr. Gaye GÖKALP YIMAZ BURDUR MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ, FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ Türkiye
Sosyoloji
Prof. Dr. Zafer GÖLEN MEHMET AKIF ERSOY UNIVERSITY Türkiye

1970’de Almanya’nın Hilpoltstein şehrinde doğdu. Bebekken ülkeye geri dönünce doğum yeri hayatı boyunca bir karışıklıktan ibaret kaldı. Malum memlekette kimse yazımını bilmek zorunda değil. Bu yüzden olsa gerek belki elli değişik yazılışına tanıklık tanıklık etti. Ama Almanya ona geniş bir ufuk sağladı. Bir zamanlar annesi, dayısı, yengesi, kuzenleri, komşuları hep Almanya’da olunca orası sanki burasıymış gibi hayatın bir parçası oldu. Yollar, Yugoslavya, Marlboro, Johnny Walker, Nutella, Schwarzkopf, THY daha Türkiye’de bilinmezken onun için sıradan şeylerdi. Yıllar sonra bu markalar Türkiye’ye geldiğinde çocukluğunun ne kadar ayrıcalıklı olduğunu anladı. Ülkenin dışı, sekiz yaşından sonra yaşadığı Nebiyan’ın heybetli zirvelerine bakan o küçücük köyde her zaman onu celbetti.
Çocukken bir ara Karaman’da kaldı. Oradaki görüntüler net değil. O zamanlar her “Almancı” ailenin başına gelen onun da başına geldi. Aile dağıldı. Annesi 1975 Mayıs’ında çocuklarını kaptığı gibi baba toprakları Bafra’ya döndü.
Eğitimini Bafra ve Samsun’da tamamladı. Bir kış günü 28 Aralık 1996’da Berşan’la evlendi. İlayda ve İlber adında dünyalar güzeli iki çocukları oldu. Ağacı yaşken bükememiş olmalı ki ikisi de sayısalcı oldu. Biri zaten Bilgisayar Mühendisi, diğeri Fen Lisesi’nde küçük dağları ben yarattım havasında dolaşıyor. Ha bir de Boncuk adlı annesinin yadigârı kedileri ile yaşayıp gidiyorlar.
Pulları, dağları ve özellikle kitapları seviyor. Hele kitapları onun her şeyi. İster hastalık, ister tutku deyin 1983’ten beri varını yoğunu kitaplara harcıyor.
Allah nasip etti, kitaplar yazdı. Yıllardır, belki birileri okur diye Bosna Hersek, Karadağ, Sırbistan ve Balkanlar hakkında yazdıkça yazıyor.
Karadeniz’in dağlarına benzemese de 25 yıldır Burdur’da yaşıyor.
Fırsat buldukça Antalya’ya kaçıp operaya falan gidiyor. Sergi geziyor. Festivallere katılıyor.
Denizi pek sevmese de kanyonları, dağları, taşları seviyor. Bu sebepten o dağ senin bu dağ benim geziyor. “Dağlıyım ben” diyor. Valla Kanyonu’ndan Horma’ya, Arapapıştı’dan Tazı Kanyonu’na gitmedik yer bırakmadı. Çocukları küçücükken Sinop’ta Erfelek Şelaleri’ne de tırmandı, Saklıkent Kanyonu’nun sonuna gitmeye de çalıştı. Tabi bazen Turgut Şelalesi’nde olduğu gibi hayal kırıklığına uğradığı zamanlarda oldu. Olsun! Ne çıkar? Gün geldi Selge’den baktı dünyaya, gün geldi Yazılı Kanyon’dan. Bazen de Nebiyan Dağı gibi uludağları gözüne kestirdi. Sivas ve Afyon’da ayazın ne demek olduğunu öğrendi. İsis’de ayran içti. Pozantı’da hayallere daldı. Konya’da Mevlana, Bursa’da Yıldırım, Edirne’de Sinan, Samsun’da Mustafa Kemal, Van’da Selim, Kahramanmaraş’da Sütçü İmam, Malatya’da Battal Gazi oldu. Bir gece yarısı Antep’de beyran içmişliği, Edirne’de ciğer yemişliği var. Nemrut’da güneşin doğuşunu, Ortahisar’da sisin nasıl çöktüğünü gördü. Bazen Hacı Bayram’la bazen Hacı Bektaş’la ama en fazla da Yunus’la hem hal oldu. Çok çok eski zamanlarda Ağrı’nın gölgesi düştü üzerine. Süphan’a bakarak uyudu. En fazla kayan yıldızı Süphan’da seyretti mesela. Kimi zaman Kadirli Yoğunoluk, kimi zaman Andırın’ın Çokak Yaylası’nda gözünü açtı. Dünya’da Piva’nın geçit vermez dağlarını, Moraça’nın derin vadilerini, Mostar’ın hüznünü, Ganj’ın pisliğini, Yamuna’nın bataklığını, Vistül’ün ahengini, Ren’in korkunçluğunu, Sen’in romantizimini, Vardar ve İbar’ın kaynaklarını, Vltava’nın sevimsizliğini, Tuna’nın muazzamlığını gördü ama yine de “illa vatanım” dedi.
Fani gözleri çok yer gördü. Bakü’nün ve Prizren’in betonlaşmasına, Üsküp’ün Ortodokslaşmasına tanık oldu. Sarajevo. O hüzünlü şehirden nasıl turist avcısı bir şehir yaratıldığını üzülerek izledi. Tiflis’te Tamada’yı, Vilnius Trakai’de Karaimleri tanıdı. Paris’te Louvre’da Monalisa’nın gözlerine şöyle bir baktı. Ama bir arka odasındaki Sardanapal’ın Ölümü tablosunun önünde saatler geçirdi. Paris’e Eyfel’in tepesinden, Frankfurt’a Heleba’nın çatısından baktı. Barcelona’dan hiç etkilenmedi mesela. Roma’ya hayret etti. Floransa’da ne var yani demekle yetindi. Venedik’i hiç anlamadı. Dubrovnik ve Kotor’a bayıldı. Budva’nın kıyısından Adriyatik’e ayaklarını soktu. Novi Pazar, Akova (Bijelo Polje), Taşlıca (Pljevlja), Podgorica, Berane o kadar ondan ki. Bar ve Ulcinj’de, hiç unutmaz eşinin “Bak beni Karadağ diye başka bir yere getirmedin değil mi ?” sözüne muhatap oldu. Oralar o kadar bizden yani. Belgrad’dan Viyana’ya annesinin izinden yürüdü. Bebekken ana kucağında gezdiği yerleri kendi oğluyla defalarca arşınladı. Yeni Delhi’nin kaosu ile büyülenirken, Petra’da başka dünyalara yolculuk etti. Kabe’ye yüz sürdü. Mescid-i Nebevi’de gecenin bir yarısı namaz kıldı. Bir zamanlar Şam’da Türk olduğu için çok itibar gördü. Busra’da Peygamberin Rahip Basira ile olan karşılaştığı yerlere elini sürdü. Halep, Hama, Humus yıkılmadan önce oradaydı. Ne Köln Dom’undan ne La Sagrada Familia’dan ne Aziz Petrus Bazilikası’ndan etkilendi. Ne var ki Selimiye’de dizlerinin bağı çözüldü. Riga’da parklarda, Tallin’de sokaklarda, Prag’da belediye otobüslerinde, Viyana’da müzelerde, Budapeşte’de sokaklarda, Varşova’da kafelerde çok vakit geçirdi. Münih’te çocukluğunun Schöller kurabiyesini görünce heyecandan yerinde duramadı. Milano’da Balack Friday’a rastladı. Napoli’de polisin giremediği arka sokaklarda bile rahatça gezdi. Pompei’ye her gidişinde sanki ilkmiş gibi vay be dedi. Bled gölünü oğluşuyla birlikte tam turladı ama Hallstatt’a gece gitme gafletinde bulundu. Avusturya Alpleri’nde Rize mi güzel bura mı diye kafası karışmadı değil. Sofya’yı aklındaki gibi bulamadı, lakin Filibe’yi (Plovdiv) sevdi. Bükreş’in geçmiş ihtişamını gözünde canlandırmaya çalışırken, Bran’da Vlad’ın şatosuna bumuymuş dedi. Braşov’da peynirlerin tadına baktı. İlk sinagogu orada gördü. Estergon’da hüzne, Bratislava’da Türk korkusunun neler yaptırdığına tanıklık etti. Lüksemburg’dan bir şey anlamadı. Helsinki’nin sakinliği ona yaramadı. Belçika’da makoronları sevdi. Belgrad çok güzel ama Novi Sad’ın yeri ayrı dedi. Yenipazar zaten bizden. Tiran’da korkunun izlerine, Kroya’da tarihin nasıl değiştirildiğine güldü. Berlin’de müzeciliğe, Ljubljana’da insanların eğitim düzeyine hayran kaldı. Salzburg’da hâlâ aristokrasinin kol gezdiğini hissetti. Krakow’dan Varşova’ya giderken bir kompartımanı otuz kişi ile paylaştı. Tac Mahal’de yüzlerce Hintli ile türbeyi de gezdi. Trakai diye cennetten bir köşe olduğunu oraya gidince öğrenci. Keturiasdešimt Totoriu’da namaz kıldı. Cesis’te Türk şehitleri için fatiha okurken, Sigulda’yı boş geçmedi. Cesis’e giderken yolda Vangazi diye bir yerin olduğunu görünce ne diyeceğini şaşırdı. O kadar çok Balkanlar’da dolaştı, o kadar oralı oldu ki artık tanıdığı insanlar dâr-ı bekâya irtihallerine tanık olmaya başladı. Şimdilerde Machu Picchu ve Angkor Watt’a takmış durumda. Bazen de rüyasına Orhun’un hülyalı bozkırları giriyor. Kimi zaman Mete gibi Çin Seddini seyretmek istiyor. Allah ömür verirse oralara da giderim diyor. Her zaman THY ona torpil yapsın, ucuza bilet versin diye çok dilek tuttu ama bu dileği hiç gerçekleşmedi. Hele şu Çin Virüsü hayallerini yerle yeksan etti. Eğer avuç içi kadar bahçesi olmasa kafayı bile yiyebilirdi. Allah’tan üç beş makale, kitap ve bahçe derken bugünlere gelebildi.
Kızılından Karası’na çok deniz görmüşlüğü var. Hazar’la Baltığı birbirine çok benzetti. Kızıldeniz’in serinletmediğine, Atlas Okyanusu’nun insan sevmediğine hükmetti. Huyu kurusun Adriyatik’ten Akdeniz’e elini sokmadığı su kalmadı. Ölü Deniz’in gerçekten ölü olduğunu görünce şaşırdı kaldı.
Durmadan ağaç dikti. Özellikle çınar. Ara sıra devletin parkına diktiği ağaçlarla konuşurken görürseniz, sıkıntı yok. Deli değil. Sadece ağaçlarını çok sevdiğinden mazur görün. 

Osmanlı Sosyoekonomik Tarihi, Yakınçağ Avrupa Tarihi, Yakınçağ Balkan Tarihi, Yeniçağ Balkan Tarihi
Prof. Dr. İsmail ÇELİK BURDUR MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ Türkiye
Zaman Serileri Analizi, Uluslararası Finans, Finansal Piyasalar ve Kurumlar
Doç. Dr. Didem AKYILDIZ AY BURDUR MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ, FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ, TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ, YENİ TÜRK DİLİ ANABİLİM DALI Türkiye
Dilsel Yapılar (Fonoloji, Morfoloji ve Sözdizimi dahil), Sözlükbilim ve Anlambilim, Yeni Türk Dili (Eski Anadolu, Osmanlı, Türkiye Türkçesi), Anadolu Dilleri
Prof. Dr. Himmet KARADAL BOLU ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ Türkiye
Örgütsel Davranış, Strateji
Doç. Dr. Gökmen KILIÇOĞLU DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Türkiye

.

Uluslararası Siyaset, Türk Dış Politikası, Türk Dünyası Çalışmaları
Son Güncelleme Zamanı: 24.10.2024 17:26:44