Cyberpunk teknolojinin hat safhaya ulaştığı, yapay zekanın insan zekasına eş değer konuma geldiği, makine-insan birleşimlerinin yaşandığı, transhümanizmin benimsendiği, karanlık ve kaos içeren bir geleceğin tasvir edildiği bir bilim kurgu dalı olarak tanımlanmaktadır. Teknolojinin sürekli olarak devinim ve gelişim halinde olması gelecek yıllarda hayatımızın her alanında teknolojiyle iç içe olmayı gerektirecektir. 1980’lerden bu yana edebiyat başta olmak üzere, müzik, video oyunları ve sinema sektöründe Cyberpunk türünde birçok eser verilmiştir. Özellikle sinema sektörü bu türü kısa sürede benimsemiş ve yıllar içinde değişim göstererek çok sayıda eser sunmuştur. Sinema sektörü Cyberpunk’ı görsel bağlamda bizlere en iyi şekilde aktarmaktadır. Bu araştırmada elli adet Cyberpunk türünde film örnek olarak verilmiş ve aralarından üç adet film, içerdiği iç mekân verileri açısından incelenmek için tercih edilmiştir. Filmler detaylı bir şekilde birden çok kez izlenerek incelenmiştir. Kesin yargıları olmayan, hala gelişmekte ve değişmekte olan Cyberpunk türü ile üretilen filmlerin iç mekân tasarımı açısından benzer özelliklerine değinilmiştir. İncelenen bu üç filmde, iç mekân tasarımı ve mobilya tasarımına dair detaylı bir çalışmanın mevcut olmadığı görülmüştür. Filmlerde ortak olarak iç mekanlar soğuk ve kasvetli olarak tasvir edilmiş, mobilyalar genelde modern ve fütüristik çizgide kullanılmıştır. Gelecek yüzyılda teknolojinin bu denli gelişmesiyle sadece insan-makine birleşimi değil; aynı zamanda mobilya ve iç mekânın teknoloji ile birleşimi de göz önüne alınmalıdır. Bu sayede gelişmiş teknolojiyi insan hayatının yararına, yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla kullanmak mümkündür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Aralık 2020 |
Kabul Tarihi | 6 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |
IBAD Sosyal Bilimler Dergisi / IBAD Journal of Social Sciences