Türk toplumu özellikle 20. yüzyılın başından beri savaşlar, darbeler, ekonomik krizler, depremler ve salgınlar sebebiyle büyük toplumsal travmalar yaşamıştır. Geçmişteki sekülerleştirme çabalarına karşın bugün hala Türk toplumunun kahir ekseriyeti dindardır. Son yıllarda yapılan çalışmalarda hem geleneksel dindar hem de modern seküler toplumların toplumsal travmatik olaylar karşısında dine sarıldıkları görülmüştür. Bu durum sık sık toplumsal travmatik olaylara maruz kalan Türk toplumunun bunların üstesinden gelmesinde dindarlığın önemli bir rolü olabileceğini akla getirmektedir. Aynı zamanda yaşanan olayların dindarlık üzerine etkilerinin incelenmesi de gidişatı anlamak için bir gerekliliktir. Bu sebeple bu çalışmada literatür tarama yöntemiyle travmanın dindarlık üzerine etkileri ve dindarlığın travmanın üstesinden gelmedeki rolü araştırılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre travma genel olarak insanların dindarlaşmasına yol açmaktadır, özellikle insan kaynaklı olmayan deprem, sel, yangın gibi travmatik olaylar insanlarda acizlik, kontrolü kaybetme duygularına sebep olmakta, anlam arayışını tetiklemektedir. Böylece kişi doğaüstü bir güce, Tanrı’ya sığınma ve dayanma ihtiyacı hissetmektedir. Taciz, şiddet ve ihmal gibi insan kaynaklı travmaya maruz kalan bireyler ise daha çok öfke, suçluluk ve umutsuzluk duyguları yaşamaktadır. Başlarına gelenin adil olmadığını düşünerek Tanrı’yı suçlamakta ve genellikle dinden uzaklaşmaktadırlar. Dindarlığın travmanın üstesinden gelmede pozitif bir katkısı olduğu çok sayıda araştırmacı tarafından gösterilmiştir. Travma sonrası olumlu bir durum olan travma sonrası gelişimin dindar kişilerde daha belirgin bir şekilde arttığı bulunmuştur. Dindarlar bunu daha çok psikolojik dayanıklılık kazanarak ve dini başa çıkma yöntemleri kullanarak gerçekleştirir. Genel olarak hayatta yaşanan olumsuz durumlar ve yaşanan acılar insanı olgunlaştırmakta ve böylece dinin de hedeflediği insan-ı kâmil ortaya çıkmaktadır. Travma sonrası olumsuz bir durum olan travma sonrası stress bozukluğu ise dindar kişilerde daha az görülmektedir. Tanrı'yı cezalandıran, korkutan veya uzak bir varlık olarak algılayan, olumsuz dini başa çıkma bilişlerini daha fazla kullanan kişilerin ise travma sonrası stres belirtileri daha şiddetlidir. İlginç olarak travma sonrası stres bozukluğu gelişen kişilerin dini inançlarını değiştirme olasılığı gelişmeyenlerden çok daha fazladır.
Etik kurul onayı gerektirmeyen bir çalışmadır.
Turkish Turkish society has undergone numerous large-scale social traumas—ranging from wars and military coups to economic crises, earthquakes, and pandemics—particularly since the early 20th century. Despite historical efforts toward secularization, a significant portion of the population remains religious. Both traditionally religious and modern secular societies tend to turn to religion when confronted with collective traumatic events. This study aims to explore the relationship between trauma and religiosity, as well as the role of religiosity in coping with trauma, through a comprehensive review of the relevant literature. The findings suggest that traumatic events, especially those caused by natural or non-human forces, elicit feelings of helplessness and a loss of control, prompting individuals to seek meaning and turn to a higher power, namely God, for comfort and support. Conversely, individuals exposed to human-induced trauma—such as abuse, violence, or neglect—tend to experience more intense feelings of anger, guilt, and despair. These individuals are more likely to question or reject their faith, perceiving God as unjust. A growing body of research indicates that religiosity plays a beneficial role in the recovery process following trauma. Religious individuals demonstrate higher levels of post-traumatic growth, a form of positive psychological development following adversity. This growth is often facilitated by increased psychological resilience and the use of religious coping strategies. In a broader sense, the experience of suffering and hardship is believed to contribute to personal maturity, aligning with religious ideals of moral and spiritual development. Post-traumatic stress disorder (PTSD), a common negative outcome of trauma, appears to be less prevalent among those who are religious. However, individuals who perceive God as punitive, distant, or fear-inducing, and who rely on negative religious coping mechanisms, tend to report more severe PTSD symptoms. Interestingly, those diagnosed with PTSD are significantly more likely to experience changes in their religious beliefs compared to those who are not.
Keywords: Trauma, Post-Traumatic Growth, Post-Traumatic Stress, Religiosity, Religion
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Sociology of Religion |
| Journal Section | Review Articles |
| Authors | |
| Early Pub Date | June 11, 2025 |
| Publication Date | August 19, 2025 |
| Submission Date | April 16, 2025 |
| Acceptance Date | June 11, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Issue: 18 |
Ethical Principles & Publication Policy |
This journal is subscribes to the principles of the Committee on Publication Ethics. |
IBAD Journal of Social Sciences I (online) ISSN 2687-2811